- icine
- colchicineconicineofficinesalicinevaticine
Dictionnaire des rimes. 2013.
Dictionnaire des rimes. 2013.
içine ateş atmak — aşırı acı, sıkıntı veya üzüntü verecek davranışta bulunmak Nazmiye nin içine avuçla ateş atıp evden içeri giriyor ama başını kaldırıp pencereye bakmıyordu. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine ateş düşmek — büyük bir acı ve üzüntünün etkisi altına girmek Pamuk zamanı gelince, köylüler Toros tan pamuğa dökülünce içine bir ateş düştü, duramaz oldu. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine baygınlıklar çökmek — sıkıntı, fenalık basmak Şevki, ekmek öpüp çocukları üzerine yemin ettikçe onun içine baygınlıklar çöküyordu. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine çekmek — 1) soluk almak 2) mec. bilincine varmak, anlamak Bu barut kokulu alçaklık ve zorbalık havasını uzun uzun, derin derin içine çekti. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine daralma gelmek — sıkıntı basmak, sıkılmak Hava kararmaya yüz tutunca, içine bir daralma geliyor çocuğun. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine doğmak — bir işin olacağını veya olduğunu hiçbir belirtiye dayanmadan önceden sezinlemek, malum olmak Bunu git hocadan sor, elbette benden, senden önce o cennetlik kişinin içine doğmuştur. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine etmek (veya sıçmak) — kaba (bir şeyin) bozup berbat etmek, içine etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine işlemek — duygulanmak, etkilenmek, dokunmak Kızın pembe beyaz yanakları, simsiyah kaşı, gözü içine işlemişti. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine çekilmek (veya kapanmak) — çevresindeki kişilerle ilgi kurmamak, duygularını kimseye açmamak O sene çok içine çekilmiş, daima boş vakti kütüphanede geçen ağır bir talebe vaziyetini almıştı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine kurt düşmek — kendisine zararı dokunacak bir durum meydana geleceğinden kuşkulanmak Kız geçen cuma, pazardan geç geldiğinden beri esasen içine kurt düşmüştü. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine sinmek — 1) isteğince olduğu için huzur ve mutluluk duymak Uykusundan esneye gerine çıkar, içine sinmiş rüyalardan hafif hafif sıyrılırdı. A. Ş. Hisar 2) içi rahat etmek Düğünümde bulunmazsan gelinliğim içime sinmeyecek, diyor. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük